blizzard Entertainment'ın oyunları oyuncuların kalplerinde farklı bir yere sahiptir. Ne zaman Blizzard'ın yeni bir oyunu satışa çıksa yer yerinden oynar ve oyun dünyası alt üst olur. Bunun en güzel örneği de World of WarCraft'tır. MMORPG nedir nasıl oynanır diye birbirimize sorarken 2005 yılında piyasaya sürülen World of WarCraft bize MMORPG'nin ne olduğunu güzel bir şekilde öğretmişti. Hem de ne öğretme; sırf o oyun yüzünden sınıfta kalanlar mı dersiniz, işten atılanlar mı dersniz ve daha neler neler... Neyse ki ben bu illetten rahatlıkla kurtulabildim ve gerçek hayata dönebildim, dönemeyenlerin ise Allah yardımcısı olsun. Bu küçük giriş sanırım size Blizzard'ın oyunlarının nelere kadir olabileceğini göstermiştir.

1998 yılında ise yine Blizzard Entertainment tarafından ancak bu sefer sessiz ve sedasız olarak StarCraft piyasaya sürülmüştü. Bu oyun da gerçek zamanlı strateji oyunlarının nasıl olması gerektiğini bizlere gösterdi. Hiç bıkmadan usanmadan yıllarca oynadık halen daha da oynuyoruz. Korelilerin ne kadar oynadığını ise söylemek bile istemiyorum, Kore'ye gidin ve StarCraft anılarınızı anlatın, otellerinde bedava bile kalabilirsiniz böylelikle (hayır ben denemedim ve garanti de vermiyorum). Tarih 27 Temmuz 2010'u gösterdiğinde ise StarCraft II üçlemesinin ilk oyunu Wings of Liberty piyasaya sürüldü. İşte o günden bu güne de ben uykusuzum ve bu oyunu oynuyorum. 29 Temmuz 2010 saat 04:00, artık oynamayı bırakmalı ve incelemeyi yazmalıyım yoksa gerçekten de incelemeyi yazamayacağım veya yatıp uyumalıyım. Kendine gel Emre ve kelimelerini doğru seçerecek incelemeni yaz. Bakalım bizleri tam olarak 12 yıl süresince sabırsızlıkla bekleten StarCraft II beklediğimize değmiş mi demek istemiyorum çünkü değmese şaşardık. Evet, oyun mükemmel incelemeyi yazmaya gerek de yok gidin bu oyunu alın ve hep birlikte oynayalım. Şaka bir yana (tüh, uyku hayallerim suya düştü) gelin oyunumuzu hep birlikte incelemeye başlayalım.

Hell, it's about time!

Wings of Liberty'nin hikayesi Brood War'daki olayların 4 yıl sonrasında geçiyor. Oyunu Jim Raynor'un gözünden oynuyoruz. Wings of Liberty sadece Terran ırkının yaşadıklarını konu alıyor ve onları yönetiyoruz. Ancak az da olsa Protoss'u da yönettiğimiz oluyor. Oyunun senaryosunda 30'un üzerinde tek kişilik görev bulunuyor. Kerrigan da tabii ki oyunda bulunuyor. Oyunun hikayesi hakkında daha fazla bilgi vermek istemiyorum çünkü Blizzard'ın hikaye anlatımı konusunda harikalar yarattığını biliyorsunuz, eğer ben hikayeyi anlatırsam bu oyundan alacağınız zevki azaltabilir, o yüzden oynayın ve görün. Tek kişilik senaryonun oynanışı eski StarCraft türü oynanış yerine biraz Dawn of War II'den etkilenmişe benziyor. Senaryoda çoklu oyunculu modlarda bulunmayan birimleri kontrol edebiliyor, birimlerimize geliştirmeler satın alabiliyor ve bazı özellikleri açabiliyoruz. Bunlar oyuna eğlence katmış açıkçası. Tek kişilik bölümlerin dizaynı ise ilk oyuna oldukça benziyor ancak bu oyunda senaryonun anlatımı, ara videolar ve seslendirmeler mükemmel gözüküyorlar. Bunların dışında senaryodaki bölümleri kafanıza göre oynayabiliyorsunuz yani belirli bir sıra bulunmuyor bu da oyunun özgürlüğünü arttırıyor.Tek kişilik modda senaryonun ve yapay zekaya karşı yapılan savaşların dışında (ve antreman bölümlerinin dışında) yeteneklerinizi deneyebileceğiniz bölümler (Challanges) de bulunuyor. Bu bölümlerdeki görevleri yaparak ödüller (Achievements) kazanabiliyorsunuz. Buna ilerde değineceğim. Bu bölümler de aşırı zevkli olarak hazırlanmışlar, tek kişilik senaryoyu bitirince kendinizi bu bölümlerde denemek istiyorsunuz.

Yapay zeka yoksa yapay değil mi?

StarCraft II: Wings of Liberty'nin oynanışı ilk StarCraft'a çok benziyor. Hatta tamamen aynı bile diyebiliriz. Sadece birimler 3 boyutlu, oyunda her ırk için bir kaç yeni birim var ve oynanış ilk oyuna göre biraz daha hızlı o kadar. StarCraft'ın değişime uğramasına zaten gerek de yok, son derece başarılı zaten. İlk StarCraft'ta olduğu gibi bu oyun da oldukça dengeli, Blizzard bu işi biliyor ve dengeye çok önem veriyor. Zaten oyunda sadece 3 tane ırkın (Zerg, Terran ve Protoss) yer almasının nedeni de bu. Daha fazla ırk olsaydı denge bozulabilirdi veya onları dengelemek zor olabilirdi. Gerçi ben halen daha Protoss'un diğer ırklara karşı biraz daha güçlü olduğunu iddia ediyorum ama neyse. Oynanış mekanikleri dediğim gibi StarCraft'a benzediği için pek fazla ayrıntıya girmek istemiyorum. İlk oyunu oynadıysanız bu oyunu da evinizdeymişsiniz gibi rahatlıkla oynayabilirsiniz.

Ben biraz yapay zekadan bahsetmek istiyorum. Oyunda bulunan yapay zeka son derece gelişmiş, hatta yıllardır gerçek zamanlı strateji oyunları oynarım bu oyun en gelişmiş yapay zekaya sahip diyebilirim rahatlıkla. Eğer yapay zeka ellerindeki birimler ile kazanamayacağını biliyorsa size saldırmıyor ve geri çekiliyor. Diğer oyunlarda olsa size elinde bir birim olsa bile dalar ve onun ölmesini izlerdi yapay zeka ancak bu oyunda bu olay olmuyor. Yapay zeka size saldırıyor ve çok birim kaybederse geri çekiliyor veya siz ona saldırırsanız işçi birimlerini geri çekiyor ve kaçmaya çalışıyor. Bunlar gerçekten de çok güzel olaylar ve oyunun kalitesini gözler önüne seriyor. Tabii zaman zaman yapay zekada saçmalıklar olabiliyor, mesela gene hep aynı noktadan saldırmayı pek bir seviyorlar. Ancak bu gibi hataları çıkan yamalarla düzeltebileceklerini sanıyorum (ne de olsa Blizzard 12 sene sonra bile bir oyununa yama çıkarabiliyor).

battle.net 2.0 nedir, Steamle boy ölçüşebilir mi?

Battle.net'i ilk StarCraft'tan ve Diablo oyunlarından zaten biliyoruz ancak StarCraft II ile Battle.net (Battle.net 2.0) de yenilenmiş olarak karşımıza çıkıyor. Battle.net tamamen StarCraft II: Wings of Liberty'ye entegre edilmiş bir şekilde çalışıyor. Eğer Battle.net hesabınız yoksa ücretsiz olarak alıyorsunuz ve oyunun seri numarasını hesabınıza ekliyorsunuz. Böylece oyun artık hesabınızda yer alıyor, yani StarCraft II'yi DVD olarak almış olsanız bile oyunun kurulum dosyalarını Battle.net hesabınızdan indirebiliyorsunuz (tabii DVD'den de kurabilirsiniz). Bu biraz Steam gibi çalışıyor. Oyun kurulduktan sonra ise Battle.net hesabınızı girmenizi istiyor ve ondan sonra ise StarCraft II için bir karakter profili yaratmanız isteniyor. Bu profil sizin Battle.net'teki isminiz oluyor ve bir kere oluşturulabiliyor o yüzden isminizi seçerken dikkatli olun. Oyun Battle.net'e girmeden ve İnternet bağlantısı olmadan çalışmıyor o yüzden sürekli İnternet'te olmanız gerekiyor (tıpkı MMORPG oyunlarında olduğu gibi). İlk başlarda buna çok kızmıştım ancak oyunu oynamaya başlayınca sistemin çok güzel işlediğini fark ettim. Battle.net oyunda yaptığınız her şeyi kayıt ediyor ve istatistiklere ekliyor. Oyunda bir çok ödül de (Achievement) bulunuyor, bunları yaptıkça da birimleriniz için yeni logolar ve karakter portreniz için de yeni avatarlar kazanıyorsunuz.

Bunların yanı sıra Battle.net oyunun kayıt dosyalarını da sunucularda tutuyor, yani oyunun tek kişilik senaryosuna başka bilgisayarlardan da devam edebiliyorsunuz. Bu da Steam Cloud'a oldukça benziyor. Çoklu oyuncu modlarında da Battle.net çok güzel çalışıyor, sizin oynanış stilinize uygun rakiplerle sizi eşleştiriyor ve bu da oyunun eğlencesini oldukça arttırıyor. Battle.net'teki arkadaş listesine ise 2 tür arkadaş eklenebiliyor, birincisi StarCraft II arkadaşı, ikincisi ise gerçek hayat arkadaşları. StarCraft II arkadaşları sadece birbirlerinin niklerini görebiliyorlar ve sadece StarCraft II oynarken birbirilerini görebiliyorlar. Gerçek hayat arkadaşları ise tüm Battle.net kullanan oyunlarda (World of WarCraft gibi) birbirlerini görebiliyorlar. Arkadaş listesindeki arkadaşlarınızla parti kurup diğer insanlara ve yapay zekaya karşı da savaşabiliyorsunuz, tüm bunlar Battle.net sayesinde kolaylıkla yapılabiliyor. Battle.net, oyun hakkında haberleri, çıkan son yamaları, lig sıralaması ve oyunun lider tablolarında kaçıncı sırada olduğunuz gibi bilgileri de veriyor. Kısacası oyunun çoklu oyunculu kısmı ve Battle.net sorunsuz olarak çalışıyor diyebiliriz. Ancak çoklu oyunculu kısmın tek eksisi LAN seçeneğinin olmaması. İlk oyunda olduğu gibi arkadaşlarınızla bir eve toplanıp LAN partisi yapamıyorsunuz.

Gelelim oyunun grafiklerine; StarCraft II: Wings of Liberty'nin grafikleri aslına bakarsanız günümüz standartlarının birazcık altında. Grafikler World in Conflict, Company of Heroes ve Dawn of War II gibi oyunlarla boy ölçüşemiyor. Ancak grafikler son derece temiz ve güzel gözüküyorlar. Blizzard diğer eski oyunlarında olduğu gibi kamerayla pek oynamamıza izin vermiyor, o yüzden birimlerimizin dibine girip onları yakından takip edemiyoruz. Parçalanma, patlama ve kan efektleri ise son derece başarılı bir şekilde yapılmışlar. Zerg'lerin ve Terran askerlerinin parçalanmaları sırasında akan kanlar çok güzel gözüküyorlar (oyun boşuna 16 yaş sınırı istemiyor). Birimlerinizin kullanıcı ara yüzündeki animasyonları da yine ilk oyunda olduğu gibi muhteşem gözüküyorlar. Wings of Liberty'nin optimizasyonu da son derece başarılı; Intel Core 2 Quad 2.66 GHz, 4 GB RAM, nVidia GeForce 9800 GTX+ donanımlarından oluşan bilgisayarımda oyun oldukça hızlı çalıştı. Büyük çarpışmalarda bile bir gram olsun yavaşlamadı. Her ne kadar oyun içi grafikler olmasalar da bölümler arasında yer alan videolardan da bahsetmek istiyorum. Blizzard'ın bu videoları ne kadar başarılı bir şekilde hazırladığını zaten biliyorsunuz, bu oyunda da gelenek değişmemiş. Ara videolar çok ama çok başarılı, bir animasyon filmi izlermiş gibi oluyorsunuz.